Atatürk’ün Gelibolu’da Karargahı Bulunan Köye Ziyaretçi Akını
Çanakkale Deniz Zaferi’nin 102’nci yıl dönümü kutlamalarının gerçekleştiği şu günlerde, Atatürk’ün askeri dehasının belirlendiği ve 19’uncu Tümen Karargahı olarak kullandığı evin bulunduğu Eceabat İlçesi’ne bağlı Bigalı Köyü ziyaretçi akınına uğruyor.
Köy, her evin önünde asılı olan Türk bayraklarının yanı sıra Atatürk resimleri ile 102 yıllık ‘ Çanakkale Geçilmez Destanı’nın maneviyatını ve ‘ Çanakkale Ruhu’nu ziyaretçilere hissettiriyor.
Yılın 365 günü her evin önünde bir Türk bayrağı asılı olan ve yine çok sayıda Atatürk portresi bulunan Tarihi Gelibolu Yarımadasındaki Bigalı Köyü, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Kara Savaşları’nda Anafartalar grup komutanıyken, 19-25 Nisan tarihleri arasında 19’uncu Tümen Karargahı olarak kullandığı Atatürk Evi, özellikle Çanakkale Savaşları’nın yıldönümü törenlerinde ziyaretçilerin akınına uğruyor. Tarihi Gelibolu Yarımadası’nı gezmeye gelenler, köyün etkileyici atmosferi nedeniyle Atatürk’ün maneviyatını en çok burada hissederek yaşıyor.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri dehasının belirlendiği köy olan Bigalı, OPET tarafından Gelibolu Yarımadasında gerçekleştirilen ‘Tarihe Saygı Projesi’ ile 2006 yılında restore edildi. Köy Meydanı, Atatürk Parkı, Atatürk Sokağı, Atatürk Evi ve 19’ncu Tümen Müzesi yenilendi. Alt yapı çalışmaları yapıldı. Köyün taş evlerinin dış görünümü tek tip hale dönüştürüldü. Her evin önüne Türk bayrağı asıldı. Köy, o gün bugündür ziyaretçilerini, rengini şehitlerin kanından alan Türk bayraklarıyla karşılıyor. Atatürk Evi Sokağı’nda yürüyen ziyaretçiler Türk bayrakları arasında Atatürk’ün maneviyatını daha fazla hissediyor.
Bigalı Köyü Muhtarı Burhan Çetin, 2006 yılındaki restorasyon çalışmaları sonrasında köyün bütün sokaklarında evlerin kapısında Türk bayrakları asılı olduğunu belirtip, “Türk bayrakları 11 yıldır evlerin önlerinde dalgalanıyor. Bundan sonra da böyle olmaya devam edecek. Bayraklarımız yılın 365 günü aynı şekilde evlerin önlerinde durur. 11 yıldır bu görüntüyü korumaya özen gösteriyoruz. Buraya gelen ziyaretçiler sanki umreye gitmiş, hacı olmuş gibi
manevi duygularla ayrılıyorlar. Yani ağlayanlar bile oluyor içlerinde, bu duyguyu ve düşünceyi paylaşırken” dedi.