Trakya Firma Tanıtım ve Bilgi Platformu
TrakyaBurada.com | Trakya'nın Tanıtım ve Bilgi Platformu

Lüleburgaz’dan Bir Çığlık Yükseliyor; “Sesimi Duyan Yok mu?”

Reklam
Lüleburgaz’dan Bir Çığlık Yükseliyor; “Sesimi Duyan Yok mu?”

Lüleburgaz sakinlerinden Sevim Canbaz yaşadığı travma ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“4 Şubat 2017 tarihinde sanıyorum 17.40 – 17.45 civarında Otogar karşısındaki KİPA’da ATM işlerim olduğu için yine KİPA önündeki kaldırımda ilerlerken hemen sol tarafımda kalan boş olan alanda iki köpeğin bulunduğunu görmüştüm ancak oradan defalarca geçen biri olarak o köpeklerden bana bir zarar gelebileceği ihtimalini aklımın ucundan bile geçirmez olup, ilerlemeye devam ediyordum.

 

Bir anda arkamda köpeklerden birinin bana saldırmaya başlamış olduğunu gördüm. Ben mücadele ettikçe ısırmaya devam ediyordu. Benim çizmem diyebilirim ki beni kurtaran ilk gerçeğim oldu ve tabiki kalın kot pantolonumun olması beni ciddi sonuçlardan kurtarmış oldular. Sol bacağımdan başlanan ilk saldırılar sonrası yine bir hamle ile çapraz halde olan çantamın köşesinden ısırmaya başladı o esnada verdiğim mücadele sonrasında bir anda arkama doğru düştüm.

Sol kolumun üzerine dirsek kısmına sert bir şekilde düştüğüm için o anda ayrı bir mücadele vermem gerekti. Boynuma ve yüzüme bir saldırı olmasın diye ki o anda ne yaptığınızı ve ne kadar doğru yaptığınızı bile bilmeden sadece bir şeyler yapmanız gerektiğini biliyor ve gücünüz, cesaretiniz yettiğince yapmanız gerekenleri yapmaya tüm gücünüzle çabalıyorsunuz. Bir yandan da yaşadığınız o anın doğru bir şey mi olduğunu sorgular gibi oluyorsunuz. Çok korkunç bir an!

İçimdeki bu sorgulamalar ve mücadelem ile o anda gelişen bir şekilde tekme atmaya başlamıştım, bunun karşılığında köpekten gelen bir saldırı da ciddi yara almamı sağlayan sağ üst bacağımın arka kısmına derin şekilde dişlerini geçirerek ısırmak oldu! Eğer o tekme atabilme gücünü kendimde bulamasaydım eminim ki bir sonraki saldırısı tek hamle ile yüzüm olacaktı!

Edirne bayırı yönünden gelen bir araç çok şükür ki beni fark etmiş. O araç sahibi geldiğinde sanıyorum köpek oradan uzaklaştı. O yardım eden kişi her kim ise bana ne büyük bir iyilik yaptığını ona söyleyebilmek ve defalarca teşekkür etmek isterdim. Umarım bu haber kendisine ulaşır ve bu vesile ile teşekkür ve şükran duygumu kendisine iletebilmiş olurum. Sizin vesileniz ile iletişime geçilebilir bir telefon numarası dahi olsa teşekkür etmek için kendisine ulaşmak isterim.

O araç sahibi ile hastaneye gittiğimizde, acil bölümünde bana söylenen, (durumum ve ne denli korkmuş olmam hiç düşünülmeyerek) tuvalete gidip, köpeğin ısırdığı yerleri 10 dakika boyunca sabunlu su ile yıkanması gerektiği, ondan sonra da tetanos ve kuduz iğnelerinin vurulacağı söylendi. Zaten şok içinde oraya ulaşabilmiştim ve bana o kabusu yaşatan köpeğin ısırdığı yerleri yıkamam gerektiği söylenmişti. Tuvalet ortamında ne denli ayrı bir zorluk içinde kaldığımı o dakikalar içinde ayrıca unutamıyorum.

Başıma gelen bu kötü olay sonucunda evime bırakıldıktan sonra aynı akşam gelen misafirlerimiz vesilesiyle belediyeye bu durumu aktardıklarında ve sonrasında bana geri dönüş aynı gece yapıldığında sonuçta bana saldıran köpeğin bir T.C. numarasının olmadığını ve bulanamayacağını söylediler geçmiş olsun dilekleri ile görüşmemiz son buldu.

LÜLEBURGAZ BELEDİYESİ’NDEN TELEFON GELDİ 

6 Şubat Pazartesi sabahında belediyeden sanıyorum konu ile alakalı birimden beni aradılar. Geçmiş olsun diyerek konuyu dinlediler. Konuşmamızda ben kendilerine bu kadar çok sokaklarda başıboş gezen köpekler için belediyemizin yapabileceği nedir? Hiç mi yapılabilecek bir alternatif yoktur tarzında ve beni mutlu edip rahatlatabilecek diye düşünerek bu sebeple de yönelttiğim soru üzerine bana söylenen “Sevim hanım, Lüleburgaz’ın 36 tane köyü var ve bu köylerden Sakızköy yolu girişine vs. köpeklerin sürekli bırakıldığını, dolayısıyla yapılabilecek birşeylerinin olamadığı tarzında bir cevap geldi.” Ayrıca yardımcı olmak amaçlı köpek fobimin olup olmadığı da soruldu. Şimdiye dek düşüncelerim her canlının rahatça ve tabiki sokaklarda görülebileceği şeklindeydi bundan sonra nasıl olup olmayacağımı düşüncelerim açısından henüz bilemediğimi söylediğimde, eğer bir korkum var olursa ” Köpek Kovucu ” alabileceğimi ve bunu internetten temin edebileceğimi söylediler, tekrar geçmiş olsun denilerek görüşmemiz tamamlandı.

Ben her canlının elbette sağlıklı ve doğal şartlarda yaşaması taraftarıyım, kişiliğim asla bir hayvana zarar verebilecek gibi değildir. Beni tanıyanlar zaten bilirler bu yönümü. Ancak; başıma gelen bu olay bazı ciddi sorunların olduğunu ve kaçınılmaz olarak ivedi bir şekilde çözümler üretilebilmesi gerektiğini adeta öğretmiş oldu.

KIŞ MEVSİMİ OLMASAYDI YAŞADIĞIM SALDIRI SONRASI ŞUAN OLUŞAN YARALARIMIN ÇOK DAHA FAZLASI OLABİLECEĞİNİ, HATTA ÖLÜMCÜL BİR SONUÇ İLE KARŞI KARŞIYA KALABİLME İHTİMALİMİ BİLE GÜNLER GEÇTİKÇE ÇOK DAHA İYİ ANLAMIŞ DURUMDAYIM !!!!!!!

Önümüz yaz mevsimi ve ben çok ciddi bir şekilde kaygılı haldeyim … Hem kendim için hemde aynı sokakları kullanmak zorunda olacak genç, yaşlı, çocuk vs herkes için !!!!

Çünkü üzerimde benim ve herkesin elbette çizme gibi, kalın kışlık giysiler gibi detaylarımız olmayacak !!!!!

KORKUYORUM, gerçekten korkuyorum evimde otururken bile dışarıdan gelen köpek havlama seslerinde acaba ?? diyorum acaba ??

Sokaklarda sürüler halinde gezen, Lüleburgaz’ın yıllar sonra kavuştuğu lüks görünümlü otogarının önünde ve hemen arkasında olan eski mezarlığı içinde onlarca köpeği günün her saatinde görebilme imkanı var…  ve o köpeklerin hangisi masum veya zararsız anlama şansı bir vatandaş olarak elbette mümkün değil !!!!

Bu belirsiz sahnelere elbette ve inanıyorum ki farklı belediyelerde şahit olabiliyordur. Onların belirleyip, hayata geçirdiği kalıcı çözümler nelerdir diye inanıyorum ki yetkililer ayrıntılı bir çalışma yapıp, güzel ve kalıcı çözümü LÜLEBURGAZ’ın her sokağına, otogarına, pazar yeri civarına, TOKİ civarına ve aklıma gelmeyen nice yerlerine de kazandırabilirler diye SONSUZ İNANIYORUM!!!!

Çünkü en az benim kadar tüm yetkililerinde LÜLEBURGAZ’ı sevdiğini ve ona özen göstereceğini biliyorum ve inanıyorum.

Kendimce naçizane çözüm adına düşünüp bulabildiklerim de var…

Mesela ;
Büyük, geniş, ferah bir barınak oluşturulması… İçinde tüm hayvanların bakımlarının, kontrollerinin gerektiğinde yapılabilmesi, özgürce dolaşabilecekleri bir alanlarının da olabildiği ve tabiki kış mevsiminde çöpleri karıştıran hayvanlar olmaktan kurtulup, Lüleburgaz içinde bulunan lokanta, restoran, fırın ve kasaplardan düzenli bir şekilde toplanabilecek fazla kullanılmayacak yiyecekler ile sanıyorum ki o hayvanların karnı doyar. Çöpten rızkını bulmaya çalışan hayvan görüntüleri yerine, ”önüne düzenli gelen yemeklerden yiyerek doyan hayvanlar” sınıfına geçmiş olurlar.

ÖZETLE ve SON OLARAK ;

Ben hayvanlarında en az insanlar kadar yaşam hakkı olduğunu biliyor ve inanıyorum…

Güzel LÜLEBURGAZ’ın, LÜLEBURGAZ BELEDİYE’mizin, o hayvanlara mezarlıklarda, sokaklarda, bulabildikleri her yerde barınabilmek ve yaşama çabaları yerine HAK ETTİKLERİ BARINAĞI kazandırabilecek kadar ”özel bakış açısında” olduğuna da inancımı koruyorum.

Ayrıca ve tabiki ; savunmasız küçük bir çocuğun okuluna giderken, yaşlı bir kişinin belki markete giderken veya bir ANNE – BABA’nın erkenden yollara dökülüp rızkı için işine gitmeye yine bu sokakları kullanarak hayatlara devam edileceğini ve aynı sokakları herkesin evlerine dönerken yine kullanmak zorunda olduklarını da biliyorum doğal olarak !!!!

LÜLEBURGAZ BELEDİYEMİZ ve KONU İLE ALAKALI OLABİLECEK TÜM BİRİMLERE SONSUZ GÜVENİYORUM diyerek, GÜVENLİ SOKAKLAR , GÜVENLİ OTOGAR VE NİHAYETİNDE TAM GÜVENLİ BİR LÜLEBURGAZ TEMENNİM ile teşekkür ediyorum…” diyerek yaşadığı travmanın derinliğini bizlerle ve siz okuyucularımız ile paylaşmış oldu. Kendisine geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor ve en kısa sürede yetkililerden gerçek anlamda bir müdahale bekliyoruz. Saygılarımızla.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM
  1. Banu Dolaştır dedi ki:

    Hayvanlar aç olduğu için değil tehdidi algiladiklari için saldırırlar. Özellikle köpekler. Sevim Hanım geçmiş olsun korkularıniz ile başa çıkabilmeniz için terapi desteği ile yardımcı olabilirim. Güven kelimesi sizin için ne anlam ifade ediyorsa inanın onlar için de biz o anlamı taşıyoruz. Yani risk oluşturuyoruz.

BİR YORUM YAZ