Devlet Hangi Durumlarda Mirasçı Olmaktadır?
Siz değerli okuyucularıma bu makalemde, devletin hangi durumlarda mirasçı olacağını anlatmaya çalışacağım.
Miras bırakanın mirasçısı yok ise ya da mirasçı olarak atanmış bir kimse bulunmuyorsa, bu durumda devlet yasal mirasçı olmaktadır.
Türk Medeni Kanunu 501. maddesinde; “mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası devlete geçer”, denilmektedir. Yargıtay kararlarında miras bırakanın üç zümresinde mirasçısının olmaması halinde devletin mirasçılığının söz konusu olacağını belirtmiştir.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 03.03.2014 tarihli kararında; “Mirasın devlete geçmesi murisin birinci, ikinci ve üçüncü derece mirasçısının bulunmamasına bağlıdır. Bunun söylenebilmesi için bütün araştırma yollarının tüketilmesi gerekmektedir. Davada sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için davalı H. A’nın nüfus kaydının ve adresinin belirlenmesi bunun için tapu kaydına esas akit tablosunun getirilmesi, kendisine ve yakınlarına ilişkin nüfus kayıt bilgileri ve adresinin tapu müdürlüğünden sorulması gerekmektedir. Ayrıca zabıta aracılığıyla adres ve nüfus bilgileri araştırılmalı, mirasçılarının kimlik bilgileri ile adreslere ulaşılmaya çalışılmalı, miras bırakanın mirasçı bırakmaksızın vefat ettiği belirlendiği takdirde, son mirasçının hazine olacağı düşünülmeli, davacı vekiline veraset belgesi alması için uygun bir mehil ve yetki verilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. ”denilmiştir.
Mirasın devlete geçmesi için mirasa ehil hiçbir mirasçının bulunmadığı tespit edilmelidir. Türk Medeni Kanunu 594. maddesi uyarınca; “Miras bırakanın mirasçısı bulunup bulunmadığı veya mirasçıların tamamı bilinmiyorsa, sulh hâkimi uygun araçlarla ve bir ay ara ile iki defa ilan yapıp hak sahiplerini son ilandan başlayarak en geç bir yıl içinde mirasçılık sıfatlarını bildirmeye çağırır. İlan süresinde kimse başvurmazsa ve sulh hâkimi de hiçbir mirasçı tespit edememişse, miras sebebiyle istihkak davası açma hakkı saklı kalmak üzere miras devlete geçer.” denilmektedir.
Miras devlete geçtiğinde, devlet yasal miracıdır ve külli bir halef konumunda olmaktadır. Ancak devletin tereke borçlarından tereke malları miktarınca sorumluluğu bulunmaktadır. Oysa yasal mirasçılar anılan borçlardan kendi kişisel malları ile sorumludurlar.
Avukat Gizem GONCE
