NEFESNAME Yoga ve Nefes Teknikleri Eğitimi

Merhaba, özgeçmişimin özü, çoğu insanda olduğu gibi kişisel arayışlarımın toplamından oluşuyor.

Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldum. Bir süre Turizm ve Otelcilik Sektöründe orta kademe yöneticilik yaptım. 2000 Yılından beridir bir kamu kurumunda çalışıyorum.

Yolculuğum ilk önce nefesle tanışmamla başladı. Görünen sebep ne olursa olsun bütün insanların aradığı, özlediği içindeki gerçek bendir. Ve gördüğüm şey; yaşamımızda karşımıza çıkan fiziksel, psikolojik, zihinsel sağlıktaki bozulmaların kaynağı ruhsal kopuş, ve kendini kaybediştir. Kişisel arayışımın beni dönüp dolaşıp getirdiği yer her seferinde nefes farkındalığının önemi oldu.

Nefes eğitmenliği eğitimi almaya karar verişim ve arkasından yoga yolculuğuma başlamam kendi varoluşumuzu anlamanın ve daha tatmin bir yaşam sürmemizin kaynağına doğru tutkulu bir araştırma içerisine girmemi sağladı.

Nefesle tanışmanın insanın kendi varlığına (fiziksel, duygusal, zihinsel, yaşamsal) getirdiği yakınlaşma, merak ve ilgi beni yoga hocalık eğitimi alarak insan bedenini daha da yakından tanımaya doğru götürdü.

Yoga uygulamasının nefes (meditasyon), zihin ve bedeni bir bütün olarak ele alan yaklaşımı, kişisel deneyimimi daha da derinleştirmemi sağladı.

Yolculuğum sırasında nefes ve beden farkındalığının insanın içsel varlığına ve sağlığına ulaşmasının en büyülü ve hızlı yöntemi olduğunu anbean fark etmeye devam ediyorum. Modern yaşamın getirdiği koşuşturma içerisinde insanların zaman zaman içe dönüş ve sağlıklı yaşamla ilgili adımlar atmayı istedikleri halde bunları yaşamlarına geçirebilmekte zorlandıklarını görüyorum. Bunun sebebi bütün bu içsel ve doğal olarak da fiziksel iyileşmelerin olabilmesi için çok zaman ya da çaba harcamaları gerektiğini düşünmeleri. Oysa kişisel deneyimime dayanarak söyleyebilirim ki; daha çok nefes, daha çok zaman ve daha çok nefes daha az çaba demektir.

Kendi yaşamımda bana bir deniz feneri gibi yol gösteren, nefes ve yoga uygulamasından edindiğim deneyimler bana gösterdi ki; nefes ve yoga uygulaması yaşam içerisinde karşılaştığımız olayları iyi ya da kötü diye ayırmadan ve her zaman mümkün olduğunca farkındalıkla görmeye, esasında bizim kötü diye adlandırdığımız şeylerin bile daha derinlerde iyiye hizmet ettiğini kavramamıza ve olan biten herşeyin olduğu haliyle, yaşamımızı temelden dönüştürebilecek bir güç oluşturduğunu anlamamıza bir kapı aralıyor. Ancak bu kapıyı aralamak, farkındalığın ışığını yakmak için nefese ve bedene samimiyetle yaklaşmak ve kendi varlığımızla yeniden gerçek bir temas kurmak için kendimize izin vermemiz gerekiyor.

Kendi yolculuğumu ve yolun bana işaret ettiklerini, yaşamın yoğunluğu içerisinde kendine kısa bir mola vermek isteyen, içindeki içindekilerle tanışmaya, barışmaya istekli, değişimin her şeyden önce kendinden başladığının farkında olan herkesle paylaşmak üzere nefes ve yoga kampları düzenliyorum.

Dağılıp parçalara ayrıldığını hissetmek, esasında toparlanma ve yeniden yaşamla dolma zamanının geldiğini gösteren bir işaret olmalı…

Uyanış ise bu işaretleri fark etmekle başlar…

Namaste… Seçil…

---

---

EĞİTİMLERİM:

---

---

Maltepe Nefes Okulu – Nefes Eğitmenliği Eğitimi – Mustafa Kartal (2011)

Riccon Academy / Switzerland – Aile Danışmanlığı Eğitimi (2015)

Advayta Yoga Hocalık Eğitimi (Zeynep Aksoy & David Cornwell) Yin Yoga ve Freedom Vinyasa – 200 Saat (2015)

Mey Elbi ile Vinyasa Yoga (Akış) Eğitimi – 30 Saat (2016)

Mey Elbi ile Vinyasa Yoga / Ellerle Yönlendirme / Restoratif Yoga Eğitimi – 50 Saat (2017)

 

---

---

NEFES & YOGA & MEDİTASYON

---

---

NEFES TEKNİKLERİ:

Nefes tekniklerini öğrenerek yaşamımıza geçirmemizle birlikte, nefesi orijinal kullanımına aykırı olarak kullanmanın bedenimizde, zihnimizde, duygularımızda ve bütün bir yaşam kalitemizde yarattığı deformasyon ve tatminsizlik sürecinin öncelikle ilerlemesini önlemiş oluyoruz. Nefes tekniklerini kullanmak esasında günlük yaşamımızda artık nefesimizi özgürleştirebilmemize yarıyor. Nefesi özgürleştirmek, solunum kaslarındaki aşırı oksijen açlığının gerginliğini serbest bırakarak solunumun vücut metabolizmasıyla daha yakın bir uyum içinde olmasını ve bedensel ve zihinsel gevşemeyi ve bu sayede de stres eşiğimizin önemli ölçüde azalmasını sağlar. Nefes teknikleri sayesinde diyafram kasını yeniden aktive etmeyi öğrenmek sağlığımız için hayati bir önem taşır. Nefes tekniklerinin yaşamımıza dahil olmasıyla birlikte fiziksel sağlık ve yaşamsal kalitemizde gözle görülür değişimler ilk bir aydan itibaren hissedilmeye başlanır.

Sinir sistemini düzenler, iç organları ve hücreleri temizler.

Bağışıklık sistemini canlandırır.

Zihni dinginleştirir.

Nabzı yavaşlatır.

Kan basıncı azalır, kalp ve damar sağlığında etkilidir.

Kan dolaşımını ve kan kalitesini iyileştirir.

Psikolojik (depresyon, panik atak vb.) rahatsızlıklarda etkilidir.

Konuşma bozuklukları, heyecan, stres vb. sorunlarda etkilidir.

Uyku bozuklukları, burun tıkanıklığı, geniz eti sarkması durumlarında etkilidir.

Tedavilerin desteklenmesi sürecinde yararlıdır, iyileşmeyi hızlandırır.

Cinsel sorunlarda etkilidir.

Görme, koklama, işitme, tat alma, dokunma gibi dışa dönük bütün duyularımızın kalitesini etkileyen nefes çalışmaları daha doyumlu, kaliteli, sağlıklı bir yaşam için kolaylıkla uygulanabilir tekniklerdir ve günlük yaşamımız içerisinde düzenli olarak minimum10 dakika ayırarak uygulamak nefes farkındalığını kazanmak için yeterlidir.

Ancak nefes farkındalığına ulaşmaya başladıktan sonra bedensel ve zihinsel kapasitenin çok azının kullanıldığı fark edilmeye başlanır.
‘Nefes, bedenin yaşaması için hayatidir ve nefesin farkındalığı da ruhsal merkezinizin yaşamı için hayatidir.’

Guatam Buddha

---

---

NEFES TERAPİSİ (HOLOTERAPİ):

Holoterapi, bütünlüğe ulaşma/ tamamlanma çalışmaları olarak kurgulanmış, kişilerin derin bilinçaltı derinliklerini keşfetmelerini sağlayan, bilincin hızlı solunum ile değiştirilmesini amaçlayan bir nefes terapisi çalışmasıdır. Bilim adamları, nefesin iyileştirici gücünün farkına vardıktan sonra geleneksel Hint, Tibet, Aborjin, Şaman ve Sufi uygulamalarıyla modern bilimi harmanlayarak holoterapi nefes çalışmasını geliştirdiler. Binlerce kişi üzerinde bilimsel deneyler ve gözlemler yaparak olağanüstü iyileşmelerin sağlandığı ortak sonucuna ulaştılar.

Holoterapinin Amacı Nedir?

Holoterapi’de uygulanan hızlı ve derin nefes alışlar; sınırların aşılmasını, kalıpların kırılmasını, potansiyellerin ortaya çıkarılmasını, anlayış ve bilinç seviyesinin yükseltilmesini sağlar. Benlik duygusunu genişleterek, bilinçaltının derinlikli katmanlarına uzanabilmeyi sağlamak ve farklı gerçeklik boyutlarını gözlemleyerek bu boyutları kullanır hale getirebilmek holoterapi nefes çalışmalarının ana amacıdır.

Holoterapinin Yararları Nelerdir?

Holoterapi nefes çalışması kişiyi günlük bilincinin dışına çıkararak, farklı bilinç durumlarını gözlemleyebilme fırsatı verir. Bu nedenle hayatın tüm boyutlarının algılanabilmesini ve farkındalığın fizik dünyanın dışına doğru genişlemesini sağlayan en önemli bilinçaltı çalışmasıdır. Holoterapi esnasında oluşan trans hallerini deneyimlerken önümüze geniş bir yelpaze açılır. Tüm zamanları kapsayan atasal ve ırksal ortak bilinç anılarına uzanmak mümkün olur. En önemlilerden biri olarak ölüm-doğum deneyimleri tekrar gözlemlenerek birçok rahatsızlığın kendiliğinden iyileşmesi sağlanabilir.

Yaşama dair kavramlar, verilmiş tanımlar yeniden sorgulanabilir. Bu sorgulama sonucunda kişi kendini her şeyle birlikte tek beden olarak hissedebilir. Gözlemimiz dışında kalan farklı anılarımız bilincimizde öne çıkabilir. Herkes aynı nefes tekniğini uygulamasına rağmen her kişinin zihin haritasında kendine özgü açılımları oluşur. Farklı uzanımlar sonucu farklı deneyimler ortaya çıkar.

Holoterapi çalışması pratikte insan yaşamına birçok farklı katkı sağlar. Öncelikle üstesinden gelmekte zorlanılan depresyon, takıntılar, kronik ağrılar, bağımlılıklar, fobiler ve benzeri şikâyetler ortadan kalkabilir. Yaşama dair genel mutsuzluk ve bezginlik hali yerini yaşamı yeniden anlamlandırmaya bırakabilir. Modern hayatın oluşturduğu kaybolmuş benlik yapısı kendisini yeniden yapılandırabilir. Genel olarak varlığını sürdüren öteki ve ötekileştirme algısı kırılabilir. Birlik bilinci olarak tanımlanan “her şeyle birlikte var olma” haline geçilebilir. Birlik anlayışının artması ve yansıyarak çoğalması, içinde bulunduğumuz dünyanın daha yüksek bir bilinç seviyesine dönüşmesine katkı sağlayabilir.

Nefes terapisi seansı uygulandıktan sonra tekrarlamak için üzerinden en az üç ay geçmesi tavsiye edilir.

Kaynak: Nefes Okulu-Mustafa Kartal-Stanislav Grof & Christina Grof

Stanislav Grof Kimdir?

Stanislav Grof psikiyatrist olarak benötesi psikolojinin kurucusu ve şef teorisyenlerindendir. Çekoslovakya Prag’da doğmuş ve bilimsel eğitimini Charles Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ve Ph.D. derecesini Çekoslovakya Bilimler Akademisi’nde tamamlamıştır. Stanislav Grof, uzun süredir ABD’de Maryland Psikiyatri Araştırma Merkezi’nde Psikiyatrik Araştırmalar Şefi ve John Hopkins Üniversitesi Henry Phipps Kliniği’nde Yardımcı Psikiyatri Profesörü olarak görev yaptı. Eşi Christina Grof ile birlikte holotropik nefes çalışmasını geliştirdi. Grof , Uluslararası Benötesi Derneği’nin (ITA) kurucusu ve başkanıdır. Halen California Bütünlemiş Çalışmalar Enstitüsü’nde ve Santa Barbara’daki Pasifica Graduate Okulu’nda Psikoloji Profesörü olarak görev almakta ve Holotropik Nefes ve benötesi psikoloji alanlarında araştırmalarını sürdürmekte ve bilim dünyasına yeni eserler kazandırmaya devam etmektedir.

‘’Batı bilimi, bizim gerçeklik anlayışımızı ve insan doğasına bakışımızı değiştirecek ve kadim bilgelik ile modern bilim arasındaki boşluğa köprü olarak doğu spritualizmi ile batı pragmatizmini uzlaştıracak benzersiz bir paradigma dönüşümüne yaklaşmakta.’’

Stanislav Grof

‘Ancak bir yere varmaya çalışıyorsan kaybolabilirsin.’

Ram Tzu

---

---

YOGA:

Yoga kelime anlamı olarak “birleşme, bütünleşme” hali demektir. Birleşme hali beden, zihin ve nefes farkındalığının bir arada işlediği bir süreç olan yoga pratiği sırasında öncelikle kendi benliğimizde bir birleşme olarak deneyimlenir. Kendi içimizde kopuk kopuk olmaktan çıkarak, dağılan parçaları bir araya getiren yoga pratiği aynı zamanda kendi içsel bütünlüğümüzden kaynaklanan bir varoluş haline geçmemiz sayesinde evrensel sistem ile de ‘birlik ve uyum’ içerisinde olmaya başlamamızı sağlar. Yüzlerce yıllık kadim bir geleneğe sahip olan yoga pratiği günümüzde batı tıbbından da beslenerek güvenle uygulanmaya devam etmektedir. Yoga yapmanın faydaları bilim çevresi tarafından birçok araştırmaya konu olmaktadır. Yoga pratiği insan bedeninin doğal hareket etme şekline çok uygundur ve yoga yapmak için herhangi bir ön şart gerekli değildir. (Yaş, kilo, esneklik vb.)

İskelet sistemi (kemikler)

Kaslar

Sinir sistemi

Kan kalitesi (dolaşım sistemi, kalp-damar sistemi, lenf sistemi)

Nefes kalitesi

Enerji bedeni

Duygular

Düşünceler

Fiziksel rahatsızlıklar (bel, boyun fıtığı, kas rahatsızlıkları, cinsel rahatsızlıklar, solunum rahatsızlıkları vb.)

Zihinsel rahatsızlıklar (depresyon, panik atak, stres, anksiyete vb.) üzerinde etkilidir.

Bütün bu sayısız faydalar yaşam kalitesi üzerinde bütünsel olarak hissedildiğinden, yoga yapmak doyumlu ve farkındalıklı bir varoluş haline geçmemizi sağlar.
‘Beden gözle görünen ruhtur ve ruh gözle görünmeyen bedendir. Beden ve ruh hiç ayrılmaz, birbirinin parçasıdır, bir bütünün parçalarıdır. Bedeni kabullenmelisin, bedeni sevmelisin, bedene saygı duymalısın, bedene minnettar kalmalısın…’

Osho

---

---

MEDİTASYON:

Meditasyon genellikle mistik bir deneyim olarak, kültürel ya da kimi zaman dini bir motif olarak algılansa da esasında insanın kendi kendisi ile farkındalık içerisinde, sessiz ve hareketsiz olarak kalma halidir. Meditasyon yapmak insanın kendi doğasına yakınlaşması, yargılamadan, olduğu haliyle, şahit olarak gözlemleyici bir konumda kalmasıdır. Ve bu gözlem de zihinsel bir gözlem değil, zihni rahatlatan, düşünce aralıklarını, boşluklarını uzatan derin bir dinlenme hali belki de… Meditasyon yapmanın düşünme yeteneğimizi geliştirdiği ve beynin korteks bölümünü kalınlaştırdığı bilimsel olarak ispatlandı. Meditasyon her ne kadar nefes ve zihin öğelerini barındıran bir hal olarak düşünülse de meditasyon yapmanın faydaları fiziksel sağlığın kalitesini de birebir etkiliyor. Beden ya da zihin üzerinde yapılan çalışmalar birbiri ile hep bir bağlantı içerisinde ve bu mekanizmalar hep birlikte işliyor, onları ayıran biziz… Günde sadece 10 ila 20 dakika meditasyon yapmak, bütün bir günümüze yetecek kadar enerjiyi biriktirmemizi sağlıyor.

Meditasyon yapanların kalp atışı ortalama dakikada üç atış azalır. Meditasyon yapmak kalp ve damar sağlığını korur.

Solunum sayısı azalır.

Bedenin oksijen tüketimi yüzde yirmi kadar azalabilir. Buna benzer metabolizma düşüşleri derin uykuda görülür.

Kandaki laktik asit miktarı düşer. Kandaki laktik asidin yükselmesi sonucu yüksek stres ve kriz halleri görülebilir.

Tansiyon normal düzeyini korur.

Beden dinlenme halinde olduğu için enerji biriktirmeye başlar.

Meditasyon sırasında beyin uyku ya da hipnoz halindekinden değişik bir şekilde alfa ve teta dalgaları yayınlar. Beyin aktif olduğu zamanlarda beta dalgaları yaymaktadır.

Esasında bedenimizde oluşan zihinsel ya da fiziksel rahatsızlıkların hemen hepsi strese bağlı rahatsızlıklardır. Meditasyon sırasında oluşun bütün bu belirtiler bedenin ve zihnin derin bir gevşeme haline geldiğinin göstergesidir. Derin dinlenme ve gevşeme hali bütünsel sağlığımız, kişisel farkındalığımız ve yaşam kalitemiz için çok önemlidir.

‘Her düşünce çok önemliymiş gibi üstünlük taslamak ister. Amacı, tüm dikkatinizi kendi üzerine çekmektir. İşte size spiritüel bir öneri: Düşüncelerinizi fazla ciddiye almayın.’

Ecchart Tolle