Trakya Firma Tanıtım ve Bilgi Platformu
TrakyaBurada.com | Trakya'nın Tanıtım ve Bilgi Platformu

Yunanistan Ordusu Yeniden Organize Ediliyor

Reklam
Yunanistan Ordusu Yeniden Organize Ediliyor

Yunanistan ekonomik krizin de etkisiyle 10 yıldır ülkedeki bir çok askeri üssünü ve kışlasını kapattı ve profesyonel orduya geçmek için çalışmalarda bulunuyor.

Yunanistan bu süreçte herhangi bir tehlike görmediği ülkenin batısındaki kuzeyindeki bir çok askeri üssü kapattı ve buradaki askerlerle ekipmanları Batı Trakya ile Ege Adalarına yolladı.

Yunanistan Ordusu “tehlike doğuda” anlayışı ile ülkenin doğusuna yönelik yığınağı arttırıyor ve bu yönde planlar yapmaktadır.

Bu süreçte yüzlerce kışlayı kapatan Yunanistan’ın hali hazırda irili ufaklı 1600 kışlası var. 1600 kışlanın 400’e düşürülmesi planlanıyor.

Kışla kapatma uygulaması batı, kuzey ve bazı güney ile merkez bölgelerini kapsayacak.
Buralardaki 1200 kışlanın kapatılmasının ardından buradaki tüm birlikler doğu kıyısına, Batı Trakya’ya ve Ege Adalarına nakledilecek.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na geçen kış General Georgios Kampas bütün çabasını bu doğuya birlik taşınması planına vereceğini ve Haziran 2019’a kadar tamamlayacaklarını duyurmuştu bu çalışmaların bitip bitmediği konusunda henüz hiçbir bilgi yok ancak batıdaki birliklerin bir kısmının doğu kıyısına, Trakya hattına ve adalara yollandığı biliniyor. Adalara sayıları on binleri bulan ölçüde takviye birlik geçtiğimiz aylarda yollandı.

İlk nakli gerçekleştirilecek birlik olan 32. Deniz Komando Tugayı olacak ve doğu kıyısında çıkartma gemilerinin bulunduğu iki bölgeye yollanmıştı.

Son birkaç senede Doğu Akdeniz’de artan Türkiye karşıtlığı, Türkiye’nin Kıbrıs çevresinde petrol ve doğalgaz aramaya başlaması ile tavan yaptı. Son 1 sene ise Mısır-Yunanistan-İsrail-GKRK’nin hemen her ay birbirleriyle tatbikat yaptıkları bir süreç oldu.

Yunanistan ise Türkiye karşısında ne kadar kararlı olduğunu adeta ülkenin batı, kuzey, güneybatı ve bazı merkezlerini adeta tahliye edip tüm gücünü doğuya doğru yığmak için çabalamasıyla iyiden iyi belli etmeye başladı.

Türkiye’nin bu saatten sonra askeri harcamaları ciddi oranda arttırması ve bilhassa donanma ile hava kuvvetlerine olan ağır silah yatırımlarını arttırması gerek.

Öyle yada böyle ülkenin hem güneyinde hem batısında kendisine karşı büyük bir hazırlık var.
Doğu Akdeniz’deki kaynaklardan vazgeçsek bile Türkiye’ye karşı hamlelerinin uzun vadede azalması pek mümkün görülmüyor hatta biz ne kadar geri adım atarsak onların daha güçlü şekilde üstümüze gelmeye çalışması olası görünüyor.

ABD’nin Ürdün’ün Muvaffak Salti Hava Üssünü İncirliğe alternatif olarak planlaması ve yukarıda saydığımız dört ülkenin çevre ülkelerle birlikte Türkiye’ye karşı ortak hareketleri, güneydeki 100 bin kişiyi aşan pkk terör örgütünün resmileşme riski ve önümüzdeki süreçte ülke içerisinde yaşanabilecek ekonomik sorunları da eklersek Türkiye’nin en uygun iç ve dış politikaları uygulaması, özellikle de güneydeki pkk terör örgütü meselesini hallederek dikkatini güney ve batıya daha fazla yoğunlaştırarak gerekli tedbirleri alıp doğru adımlar atmalıdır.

Önümüzdeki süreçte atılacak yanlış adımlar hem iç hem de dış meselelerde büyük sorunlara yol açabilme riskine sahiptir.

S-400’ün gelmeye başlaması, Doğu Akdeniz’de artan sondaj faaliyetlerimiz ve AB’nin şimdilik ufak çaplı da olsa bazı yaptırım kararları alması, Pentagon’un S-400 yaptırımı ile ilgili basın toplantısını ertelediği şu süreçte öncelikle Yunanistan’ın sonrasında Mısır ve İsrail’in askeri hareketlerine daha fazla dikkat edilmeli. Yunanistan’ın askeri gücünü doğuya kaydırmanın lafını dahi etmesi normal şartlar altında hem Türkiye’yi hem de dünya kamuoyunu ayağa kaldırmalıydı ancak kimsenin umurunda olmadı. Bir ülkenin bir başka ülkenin sınırına doğru ordusunun tamamına yakın bir kısmını yığma ve buna karşı büyük hazırlıklara girişmesi savaş tehdidinden başka bir şey değildir ve basit tehditler için hiçbir ülke böylesine stratejik askeri değişiklik uygulamaz.

Türkiye ülkesinin güney ve batı hatlarında bu kadar sıkışık ve karışık bir ortama girerken stratejik füze gücüne ve hava savunmaya yapılan yatırımlar arttırılmalı. S-400’leri koruyacak alçak-orta irtifa sistemlerinden tutun, anti balistik füze sistemlerine ve gemisavar füze sistemlerine kadar kapsamlı bir satın alma-geliştirme programı için çalışmalar yapılmalı.

Ruslar da dahil bütün dünya Doğu Akdeniz meselesinde pay kapabilmek için karşımızda olsa da Rusya-ABD arasındaki çekişmeyi kullanarak gücümüzü olabildiğince arttırmalıyız.

Dünyanın yakın gelecekteki önemli enerji nakil hatlarının geçeceği, petrol ve doğalgaz rezervleri ile dünya ülkelerinin iştahını kabartan ve dünyanın en kritik su yollarından biri olan Doğu Akdenizin korunması konusunda hiçbir masraftan geri durulmamalı, hakkımızı almak ve korumak için bütün zorluklara ve tehditlere göğüs gerilmeli.

Bugün Kıbrıs ve Doğu Akdeniz konusunda geri adım atmakla İzmir’i Antalya’yı düşmana teslim etmek arasında bir fark yoktur. Suriye kuzeyinde ve Doğu Akdenizde Türk milletinin ulusal egemenlik hakları ve milli çıkarları için sonuna kadar mücadele edilmeli aksi takdirde bunun sonuçları çok ağır olacaktır.

 

KAYNAK: Enformasyon FB

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ